İkili Test Nedir?
İkili test, hamile kadınlarda genellikle ilk 3 ayında yapılan ve bebekte herhangi bir genetik hastalığın olup olmadığını anlamak için yapılan bir test olmaktadır. Bebekte mevcut olan genetik hastalıkların taraması için bu testler yapılmaktadır. Bu testlerde ultrasonografi ve kan testleri büyük öneme sahip olmaktadır. Daha çok tarama amaçlı yapılan bir ikili test olduğu için hastalıklara kesin tanı için kullanılmamaktadır.
İkili Test ya da 11-14 testi olarak da bilinen ilk trimester tarama testi Down sendromu ve Trizomi 18 adı verilen kromozomal anomaliye sahip bebekleri gebeliğin çok erken dönemlerinde saptamaya yönelik bir tarama testidir.
Yaşları kaç olursa olsun tüm kadınlar fiziksel veya zeka engelli bebek doğurma riski taşırlar. Down sendromuna sahip bir bebek doğurma riski 20 yaşındaki bir kadında 1530’da 1 iken bu risk artarak 44 yaşındaki bir kadında 30’da 1’e çıkar.
Tüm tarama testlerinde olduğu gibi bu test de tanı koydurmaz. Sadece hastalık açısından yüksek risk altındaki bebekleri işaret eder ve bu bebeklerde kesin tanıya götüren tanısal testlerin yapılmasını sağlar. Bir başka deyişle testin yüksek risk göstermesi bebekte anomali olduğunun kanıtı olmadığı gibi, riskin düşük çıkması da bebeğin tamamen sağlıklı olduğunu garanti etmez.
İlk trimester tarama testinin üçlü test ile karşılaştırıldığında bazı avantajları vardır. Bunlardan en önemlisi testin daha erken dönemde yapılması sonucu olası bir olumsuzluk durumunda gebeliğin daha erken ve risksiz şekilde sonlandırılmasına olanak tanır. Dahası duyarlılığı üçlü teste göre daha yüksektir ve Down sendromu ile trizomi 18 olgularının % 90’ının tanımasına yardımcı olur. Sizler de ikili test hakkında bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.
İkili Test ( 1.Trimester ) Down Sendromu Test nasıl uygulanır?
11-14 testi temel olarak iki ayrı incelemenin bir arada değerlendirilmesi ile yapılır. Bunlar:
Bebeğin ensesinin arkasında bulunan sıvı kısmın kalınlığının ultrason ile ölçülmesi (fetal ense kalınlığı)
Anneden alınan kan örneğinde gebelik hormonu olan β-hCG’nin serbest kısmının (free β-hCG) ve PAPP-A (gebeliğe özgü plazma proteini-A, pregnancy associated plasma protein-A) adı verilen bir diğer proteinin ölçülmesidir.
Bu ölçümler tek başlarına yapıldığında duyarlılıkları düşükken bir arada değerlendirildiklerinde başarı şansı % 90’a kadar çıkmaktadır.
Fetal ense kalınlığı
Fetal ense kalınlığı, ultrasonografide bebeğin boynunun arka kısmında koyu renkli olarak görünen kısmı anlatmak için kullanılan bir terimdir. Terimin ingilizcedeki orijinal şekli nuchal translucency’dir.
Gebelik ilerleyip bebek büyüdükçe ense kalınlığı da giderek artar. Bu nedenle ölçüm 11-14. haftalar arasında yapılabilir ve büyük dikkat gerektirir. Ölçüm yapılırken yapılacak milimetrik bir hata risk oranlarında büyük değişikliğe neden olabilir.
Yapılan çok sayıda araştırmada 11 ile 14. gebelik haftaları arasındaki fetal ense kalınlığı ile Down sendromu başta olmak üzere bazı kromozom anomalileri arasında sıkı bir ilişki olduğu ortaya konmuştur. Değişik araştırmalarda sadece belirtilen zaman diliminde fetal ense kalınlığının ölçülmesi ile Down sendromlu bebeklerin % 40-70’inin saptanabildiği ortaya konmuştur.
Ancak bu bebeklerin annelerinin, ileri yaş gebelikleri ya da daha önceki gebeliklerinde kromozom anomalili bebek doğurma öyküsü nedeni ile incelemeye alınan zaten yüksek riski gebeler olduğu akılda tutulmalıdır.
Düşük risk grubundaki kadınlarda yapılan çalışmalar ise çelişkili sonuçlar vermiştir. Bu çelişkinin altında yatan neden ölçümü yapan kişiler arasında, hatta aynı kişinin ölçüm yapması durumunda bile iki ölçüm arasında ortaya çıkan farklılıklardır.
Ek olarak artmış fetal kalınlığın tanımı ile ilgili de fikir birliği uzunca bir süre sağlanamamıştır. Fetal ense kalınlığı ölçülürken ultrasonun hangi kesitinin kullanılması gerektiği de uzunca bir süre tartışma konusu olmuş, farklı kesitlerin duyarlılığının daha yüksek olduğu ileri sürülmüştür.
Günümüzde yaygın olarak kabul edilen görüşe göre gebeliğin 11-14. haftaları arasında bebeğin baş-popo uzunluğunun ölçüldüğü kesitte ense kalınlığının 3 milimetreden fazla olması artmış fetal ense kalınlığı olarak kabul edilmektedir.
Fetal ense kalınlığı sadece kromozom anomalilerinde artmaz. Araştırmalarda artmış fetal ense kalınlığının diğer bazı genetik bozukluklarla birlikte temel olarak bebeğe ait kalp anomalilerinde de arttığı gösterilmiştir.
Bebeğe ait kalp anomalileri ikinci trimesterda yapılan detaylı ultrasonografi ile saptanmaktadır. Kromozom bozukluğu olan bebeklerin % 50-90’ında kalp ve büyük damarlarda da anomali olmaktadır. Bu nedenle kromozomal bozukluklarda meydana gelen ense kalınlığı artışının temel nedeninin aslında eşlik eden bir kalp anomalisi olduğu düşüncesi ileri sürülmüştür.
Fetal ense kalınlığının normalden fazla olabildiği durumlar şunlardır
Bazı genetik hastalıklar (Arthrogryposis, Noonan sendromu, Smith-Lemli-Opitz sendromu, Stickler sendromu, Jarcho-Levin sendromu ve bazı iskelet anomalileri
Fetal ense kalınlığı ölçümünün kromozomal bozuklukların erken dönemde saptanmasında tek başına kullanılmasının bazı sakıncaları vardır. Pek çok anomalili gebeliğin düşükle sonuçlandığı göz önüne alındığında hatalı pozitif test sonrası yapılacak olan koriyon villus örneklemesi normal olan bir bebekte düşük riskini arttıracaktır.
Öte yandan hücrelerin bazılarının normal bazılarının da anormal olduğu mozaisizm varlığında villus örneklemesinde sadece anormal olan hücrelerin görülmesi hayatını normal olarak sürdürebilecek bir bebeğin yaşamına son verilmesine neden olacaktır. Bunlara ek olarak erken dönemde yapılan koriyon villus örneklemesi daha ileriki dönemlerde yapılan amniyosenteze göre hem daha zor hem de daha pahalı bir incelemedir.
Bunlardan çok daha önemlisi öçümü yapan kişinin deneyimidir. Ölçülen değerler milimetrenin onda biri düzeyinde olduğundan yapılacak en ufak bir hata risk değerlerinde önemli değişikliklere neden olacaktır. Tüm bu nedenlerle tek başına yapılan fetal ense ölçümünün maliyet-etkinlik oranı tatminkar değildir.
Testin pozitif sonuçlanması
İkili testin pozitif çıkması mutlaka bebekte kromozom bozukluğu olduğu anlamına gelmez. Pozitif test sadece o bebekte riskin yüksek olduğunu ve tanıya yönelik ileri tetkikler yapılması gerektiğini belirtir. İleri tetkikler ile kastedilen detaylı ultrasonografi, koriyon villus örneklemesi ve amniyosentezdir. Sizin için hangi testin uygun olacağına doktorunuzla birlikte karar vermeniz gerekir.
Testin negatif sonuçlanması
Testte riskin düşük bulunması yani negatif olması bebekte kromozom bozukluğu olmadığını garanti etmez. Sadece genel popülasyonda aynı yaş grubundaki kadınlar ile kıyaslandığında bebekteki riskin daha fazla olmadığını gösterir.
Ayrıca ikili test sadece kromozom bozuklukları açısından riski belirler. Nöral tüp defektleri açısından bir risk belirlemez. Bu riski belirlemek için 16-20. haftalarda üçlü test yapılabilir.
Bununla birlikte nöral tüp defektlerinin önemli bir kısmı ultrasonografi ile saptanabildiğinden ikili test yapılan kişilerde ikinci trimesterda üçlü test yapılması yerine sadece detaylı ultrason yapılmasının yeterli olacağını öne süren görüşler de mevcuttur. Bilimsel çevrelerde bu konuda henüz bir fikir birliği oluşmamıştır.
Amerikan Obstetrisyenler ve Jinekologlar Birliği (ACOG) doğum zamanında anne yaşının 35 ya da daha ileri olması durumunda tarama testleri yerine genetik danışmanlık ile birlikte amniyosentez veya koriyon villus örneklemesi gibi tanı koydurucu testlerin yapılmasını önermektedir. Bunun nedeni tarama testlerinin sadece risk belirlemesi, durumun varlığı ya da yokluğunu kesin olarak ortaya koymamasıdır.
Öte yandan ikili test ya da üçlü test sadece bir grup kromozom anomalisi açısından risk belirlemekte, bu yaş grubunda normalden daha fazla görülen diğer anomaliler hakkında fikir vermemektedir.
İkili Test Nasıl Yapılır?
Bebek ve anne sağlığı hakkında en kapsamlı bilgiyi sunacak olan iki test üzerinde durulmaktadır. Kan değerleri ve ultrasonografi en çok kullanılan testlerdir. Anne adayından alınan kan örneğinde, gebelikle ilişkili plazma protein-A (PAPP-A) ve beta-hCG düzeyleri incelenmektedir. Ultrasonografi yardımıyla ise bebeğin ense kalınlığı ölçümü yapılmaktadır. Aynı zamanda diğer bulgular açısından bebeğin değerlendirilmesi yapılır. Testlerin yapılması sırasında ki hiçbir işlem anneye ve bebeğe zarar vermemektedir.
İkili Test Ne Zaman Yapılır?
Testin yapılması için öncelikle bebeğin bazı gelişimlerinin gerçekleşmesi önemlidir. Bu nedenle de uzmanlar tarafından tavsiye edilen süre gebeliğin ilk 3 ayı olmaktadır. Bu süre doktor tarafından karar verilmekte olup ilk üç aylık süreçte dahi çocuklarda oluşan kalıtsal hastalıkların tespiti açısından yeterli olmaktadır. Yani 11 ve 14 haftalar çok ideal bir süre olmaktadır.
İkili Test Sonuçları
Test sonucunda orana göre de sonuç pozitif ya da negatif olmak üzere iki farklı seçenek vardır. İkili tarama testi sonucunda ise 1:10ve 1:250 arasında bir oran söz konusu olur ise hem yüksek riskli hem de pozitif şeklinde ifade edilmektedir. 1:1000 ya da daha yüksek oranlar ise negatif olmaktadır.
İkili Test neden yüksek çıkar?
Annenin ve bebeğin sağlık durumuna göre testlerde ki değerler yüksek veya daha az oranlarda olmaktadır. Bu tamamen kişiden kişiye göre değişen bir durumdur. Bu nedenle de farklı kalıtsal hastalıkların olması veya olmaması durumlarında bu değerler söz konusu olmaktadır. Bu noktada en doğru değerlendirme doktor tarafından aktarılmaktadır.
İkili Test aç karnına mı yapılır?
Anne adaylarının teste gelmeden önce herhangi bir hazırlık yapmasına gerek yoktur. Sadece gelerek testlerin yapılması yeterlidir. Çoğu test öncesinde aç veya tok olunması gereken durumlar bilgilendirilmektedir. Ancak bu testte aç olmaya gerek yoktur. Çünkü açlık veya tokluk durumu alınan sonucu değiştirmez veya sonuçlara engel olmamaktadır. Bu nedenle açlık önemli bir faktör olmamaktadır.
İkili Test cinsiyet belli olur mu?
Bu testin yapılma amacı bebeklerde kalıtsal hastalıkların erken farkına varılmasıdır. Bu nedenle de sadece buna yönelik işlemler uygulanmaktadır. Bu test ile bebeğin cinsiyeti gibi noktaların öğrenilmesi söz konusu değildir. Ayrıca 3 aydan önce bebeği cinsiyeti tam olarak belli olmayabilir. Yani bu test yönteminde bebeğin cinsiyetinin öğrenilmesi pek de mümkün değildir.
İkili Test normal değerler nelerdir?
Bu test yönteminde normal değer olarak kabul edilen bir değer oranı mevcuttur. 3,5 mm den düşük olan NT değerleri bu test için normal olarak ifade edilmektedir. Test değerlerinin normalliği veya çok düşük olması gibi sonuçlar uzmanların detaylı incelemesi sonrasında kişilere bilgi verilmektedir.
İkili Test papp-a normal değerleri
İkili tarama testi sonucunda ise 1:10ve 1:250 arasında bir oran söz konusu olur ise hem yüksek riskli hem de pozitif şeklinde ifade edilmektedir. 1:1000 ya da daha yüksek oranlar ise negatif olmaktadır. Bu değerler test sonuçları için önemli olmaktadır. Değerlerin normal olması doktor tarafından yorumlanmaktadır.
İkili Test nasıl yapılır kadınlar kulübü
Testi yaptıran kadınlar genel olarak yapılan işlemlerden memnun kalmaktadır. Bebeklerinin sağlığı için attıkları en iyi adım olarak ifade etmektedirler. Ve testin herhangi bir zararı olmadığı için her anne adayının mutlaka yaptırması gerektiğini de tavsiye etmektedirler. Testin yapılma aşamasında herhangi bir olumsuzluk durumu yoktur ve bu işlemler bebeğe herhangi bir negatif etkisi söz konusu olmamaktadır.
İkili Test Fiyatları 2025
Test fiyatları hangi hastaneden veya merkezden hizmet alındığına göre değişiklik göstermektedir. Elbette ki fiyatlara etki eden ve fiyatların belirleyici olmasını sağlayan birçok detay vardır. Bu nedenle de her hastane için geçerli bir fiyat belirtilmesi oldukça zordur. Bu fiyatları öğrenmek için farklı hastaneler ile iletişim kurmak gerekebilir. İkili test fiyatları 2025 öğrenmek isteyen kişiler bu testi yapan hastaneleri veya sağlık merkezlerini arayarak fiyat bilgisi alabilmektedir.
Laboratuvarımızda Ultrason ( NT ölçümü Ense Kalınlığı) Çekimi Dahil SGK’lılara İndirimli Olarak Nakit 3000 TL +KDV dir.
Ultrason kan verildiği gün yapılmak zorundadır. Ultrasonu eğer kendi kadın doğum uzmanınız çektiyse Nakit 1500 TL +KDV dir.
Kredi kartı ile ödemelerde fiyatlarımız farklıdır.